Yazi


2020-07-10 09:41:09

Özgül Öğrenme Güçlüklerinden biri olan “Disleksi” bir HASTALIK değildir. Okumayla ilgili zihinsel süreçlerde meydana gelen FARKLILIKtan kaynaklanan bir durumdur. Bu yüzden zaten günlük hayatta birçok zorlukla karşılaşan çocuklarımıza hasta gibi davranarak bir zorluk da bizler oluşturmamalıyız. "Yapamıyorum" "Ben tembelim" "Yetersizim" "Aptalım" gibi oluşturdukları olumsuz benlik algısını besleyecek söylemlerden kaçınmalıyız. Bizlere düşen; motive etmek, desteklemek, sabretmek ve en önemlisi onlara inanmaktır. Çünkü doğru adımlar atıldığında yaşıtlarıyla aynı seviyeye gelebilirler. Unutmayalım, biz onlara inanırsak, onlar da kendilerine inanırlar.

Disleksi Nedir

Disleksiyi daha yakından tanırsak herkes için daha güzel bir dünya mümkün;  

Disleksiye sahip kişiler okumakta, yön belirlemede, sesleri tanımada, mizahi öğeleri kavramada, zamanı hatırlamada ve algılamada güçlük çekebilir, hızlı yazamayabilirler. Fakat tüm bu olumsuzluklara rağmen; motive edilerek özgüvenleri desteklenir ve de uygun eğitim yöntemleri takip edilirse, başarılı bir kariyer ve sosyal yaşam kesinlikle hayal değil. Tabii ki bunlar için de erken tanı çok önemli.

Erken tanı ve gerekli olan özel eğitim içinse; veliler ve öğretmenlere disleksi üzerine eğitimler verilmeli, sosyal medya ve yayın organlarında bu tür konulara sıklıkla yer verilerek bilinç oluşturulmalıdır.

 

Peki her 10 çocuktan 1'inde görülen disleksiyi nasıl ve ne zaman fark edeceğiz? 

Disleksi en çok; çocuğun harf ve sayılarla tanışmaya başladığı, kreş ve anaokulu dönemlerinde ortaya çıkmaktadır. Çocuk bu dönemde harf ve rakamları tanımada ya da ayırt etmede sorun yaşıyor ve yukarıda değindiğimiz hususlardan bir veya birkaçını sergiliyorsa uzmana başvurulmalıdır.

Disleksi tanısı geç konur ya da uygun eğitim programı izlenmezse;

Tanı koyma gecikir ya da tanıya rağmen gerekli destek verilmezse çocukta zamanla; kaygı, depresyon, sosyal bozukluklar ya da benlik algısında düşüş gibi problemler gözlemlenebilir.

 

Disleksili çocuğun ailesi ve öğretmenleri nelere dikkat etmeli?

·        Öncelikle; temel hedefinizin çocuğunuzun akademik başarısı değil, mutluluğu olduğunu unutmayınız ve ona başarılarıyla değil, varlığıyla sevilmeye değer olduğunu hissettiriniz.

·        Hata yaptığında yargılayıcı değil, yol gösterici olun.

·        Yeteneklerini ön plana çıkarabileceği etkinlikleri bulun ve yapması için teşvik edin ki özgüveni gelişsin.

·        Kısa aralıklı ders çalışma süreleri belirleyin.

·        Sık sık tekrar yaptırın.

·        Disleksinin tedavisinin eğitim, eğitim, eğitim olduğunu unutmayın.

·        Öğretmen-aile işbirliğini güçlü tutun.

·        Mutlaka uzman desteği alın.

·        Son olarak, daima sabırlı olun. Evet, bazen çok yavaş yol katedeceksiniz. Hatta bazen gerileyecek, umutsuzluğa kapılacaksınız belki de… Fakat, çocuğunuz sizi zorluklarda da yanında görerek büyüyecek ve gelişecektir.

 

Psikolog/Aile Danışmanı     

Gamze GÜCENMEZ ÜNGÖRMÜŞ

Tags:disleksi, eğitim, psikolog, onlineterapi, ankara