Yazi


2020-07-11 11:26:54

Her insan yaşamının farklı evrelerinde çeşitli korku ve kaygılar yaşayabilir. Pek de istenmeyen bir şey olan bu duyguların varlığının sağlıklı olduğunu biliyor muydunuz peki?

 

Küçük yaşlarda bu duygularla baş etme mekanizması geliştirebilen kişiler, ilerleyen yıllarda yaşayabilecekleri beklenmedik durumlara karşı daha dayanıklı olacaklardır. Peluş oyuncaklar, ağaç gölgeleri, hayali canavarlar, kötü insanlar, karanlık, bazı hayvanlar gibi çocukluk dönemi korkuları; gelişimsel olarak doğal ve beklendikken, ebeveynlerin bu korkulara tepkileri çok büyük önem taşır. Doğru yaklaşım sergilenmediğinde duygusal anlamda kalıcı hasarlar görülebilir.

 

Korkulara doğru yaklaşım nasıl olmalı?

 ·         İlk kural; çocuğunuzun korkuları her ne olursa olsun, onun yanında olduğunuzu, onun hislerine saygı gösterdiğinizi hissettirin.

·         Onu dinlerken (her zaman yaptığımız gibi) onunla aynı hizaya gelin ve onu dikkatle dinlediğinizi hem sözlü dille hem de beden diliyle hissettirin.

·         “Bunda korkacak bir şey yok ki”, “Sen kocaman oldun artık”, “Ne var şimdi bunda korkacak?”, “Bak, ben hiç korkuyor muyum?” gibi işe yaramaz ifadeler kullanmayın.

·        Kendi korkularınızı keşfederek, fark etmeden çocuğunuza kötü örnek oluyor musunuz kontrol edin? Mesela; sizin karanlık korkunuzu gözlemlemiş ve aynı ya da benzeri bir korku geliştirmiş olabilir. Araştırmalar ve kişisel gözlemim gösteriyor ki çocuklar korkularının çoğunu(düşme ve yüksek ses hariç) ebeveynlerinden öğreniyorlar.

·        Sözünüzü dinletebilmek ya da yemek yedirebilmek için “Bak teyze iğneciymiş” “Yaramazlık yaparsan seni polise veririm, alır götürür seni.” , “Uslu durmazsan bırakır giderim seni” gibi tehditler savurmayın.

·        İstemeden de olsa korkularını beslemeyin. Örneğin yalnız uyumaktan korkan çocuğunuzun (zamanında çocuğun odasını ayırma konusunda uzman tavsiyelere uyulmaması bu korkuyu pekiştirmiş olabilir) yanınızda yatmasına izin vermektense, çocuğunuz kendi yatağında uykuya dalana kadar yanında durabilir, ona hikaye ya da masal okuyabilirsiniz. Bu çocuğunuzun zamanla korkusunu yenmesine yardımcı olurken, aranızdaki sağlıklı bağı da güçlendirecektir.

·        “Maruz bırakma” bilimsel bir yöntemdir ve psikolojide de zaman zaman başvurulan bir yöntemdir fakat çocuk hazır olmadan, alanın uzmanı kişiler tarafında korku ögesine maruz bırakmanın(karanlıkta bırakmak, korktuğu nesneyi alıp üzerine atmak ya da onunla aynı odada kilitli bırakmak gibi) telafi edilemeyecek çok daha büyük psikolojik sorunlar doğurabileceğini unutmayın.

·        Korkularını adım adım ele alarak, korktuğu şeye en az benzer öğelerden başlayıp, korkusunu yenmesine yardımcı olabilirsiniz. Mesela köpeklerde korkan olan bir çocukla beraber hayvan resimleri boyayarak işe başlayabilir, içinde köpek olan masallar okuyup, köpeklerle ilgili konuşarak başarıya ulaşılabilir. Karanlık korkusu içinse; çocuğun odasına küçük bir gece lambası koymak, koridorun ışığını o uyuyana kadar açık bırakmak gibi çözümler üretilebilir.

·        Korku ve kaygılar, gelişimsel rutinlerin ötesine geçerek  günlük hayata zarar vermeye başlarsa bir psikoloğa danışmakta gecikmeyin.

Siz kıymetli anne ve babalar; sizlerin çocuklarınız için okumalar yaptığınızı, kendinizi geliştirmeye gayret gösterdiğinizi ve çocuklarınızın üzerine nasıl da titrediğinizi iyi biliyorum. Merak etmeyin, sizler gibi bilinçli ve destekleyici ebeveynlere sahip çocukların üstesinden gelemeyecekleri hiçbir problem yoktur…

Psikolog/Aile Danışmanı

Gamze ÜNGÖRMÜŞ  

Tags:kaygı,korku,psikolog,ankara,çocuklardauykuproblemleri,psikologgamze


B...

Merhaba gamze hanım. İnstagtam sayfanizi da takip ediyordum, şimdi internet sitenizi de fark ettim. Başarılar...

Zafer

Çok güzel bir yazı olmuş hocam. Oğlumun da köpek korkusu vardı. Sonra anladık ki bakıcı ablası korkutuyormuş.