Yazi


2020-07-11 22:28:03

Sosyal medyanın hayatımıza girmesinden bu yana, internetin özgürlük sınırları tartışılmaktadır. Bunun alt başlıklarından biri de çocuklarımızın internetle ilişkisi üzerinedir. Bir kesim şimdiki çocukların çok zeki olduğunu, telefon-tablet gibi cihazları kullanmayı daha bebek yaşlarda öğrenebildiğini söylerken diğer kesim teknolojinin çocukları aptallaştırdığından ya da ahlaklarını bozduğundan yakınmaktadır.

Çocuklar İçin internet zararlı mıdır?

  Bilmem siz de fark ettiniz mi? Bir önceki kuşakların bebekleri ya da küçük çocukları ellerine bir telefon geçirdiklerinde; onu kulaklarına götürürler, dilleri dönüyorsa “Alo! Baba, dede…” gibi şeyler gevelerdiler ağızlarının içinde. Çünkü bizim ebeveynlerimiz öyle yaparlardı. O zamanlar telefon kulağa götürülür, alo denirdi ve biz o zamanın çocukları da büyüklerimizi taklit ederdik. Şimdilerdeyse, yürüyebilen bir çocuğun ulaşım alanına bir telefon girdiğinde; ekranına bakıp, parmaklarını ekranda gezdiriyorlar. Evet! Ne demek istediğimi zaten anladınız. Onlar, her zaman olduğu gibi bizleri takip ediyorlar. Hal böyleyken,  bizlerin internetten tamamen uzaklaşmamız ne kadar imkansızsa, çocuklar için de durum aynıdır...

Öyleyse, çocuklarımızı tehlikelerden koruyabilmek için tamamen yasaklama yoluna gitmeden, önlemler almalıyız. Çünkü; tüm akranlarının internet kullandığı bir çağda, internetten bihaber olan çocuğumuz 21. Yüzyılda Osmanlıca konuşan bir çocuk gibi karşılanacak ve dışlanacaktır.  Ayrıca yasakçı anne_baba baskısıyla PC, tablet, telefon ve benzerlerinden uzak duran çocuk, yasakçıların kontrolünden kurtulduğu anda kontrolsüz bir şekilde bunları kullanabilir.  

Çocuklarımızın kuralları içselleştirmelerini istiyorsak….

·         İstenilen her davranışın kazandırılmasında ilk ve en önemli adım olan doğru örnek olarak başlıyoruz işe. Takdir edersiniz ki elinden telefonunu hiç düşürmeyen, televizyon karşısında saatlerini geçiren, kendisi pc’de saatlerce araba bakan ama kendi çocuğuna, “Kalk biraz şunun başından da kitap oku!” diyen bir ebeveynin istediği sonuca ulaşması pek de mümkün değildir.

·         Önceden süre belirleyin. Çocuğunuzla birlikte gününüzü planlayın ve internete, oyuna, derslere ve diğer aktivitelere ne kadar zaman ayıracağınızı önceden belirleyin. Bu sürenin; okul öncesi çocuklarda bir saatten, ilkokul çocuklarında ise iki saatten fazla olmamasına dikkat edin.

·         Gerçek hayatta olduğu gibi sanal dünyada da kötü insanların olabileceği ve olumsuz bir durumla karşılaşırsa, bunun onun suçu olmayacağı çocuğun yaşına uygun bir dille anlatılmalı ve mutlaka anne babasıyla bu durumu paylaşması gerektiği öğretilmelidir.

·         Çocuğunuz kullandığı elektronik cihazların tamamında aile koruma sisteminin açık hale getirilmelidir.

·         Youtube ve benzeri sitelerdeki sonraki videoyu otomatik oynat seçeneğini kapatılmalıdır.

·         PC, telefon, tablet gibi cihazların kullanımını evin ortak kullanım alanında kullandırılmalıdır.

·         Gerektiğinde bir uzman desteği alınmalıdır.

·         Sosyal medyada harcanan süreyi ayarlamak bizler için bile oldukça zorken, çocuklarımızın bizim rehberliğimize ihtiyacı olduğunu unutulmamalıdır.

 

Psikolog/Aile Danışmanı

Gamze ÜNGÖRMÜŞ  

Tags:sosyalmedya,internetyasağı,ankara,psikologgamze,kuralkoyma,örnekdavranış


S...

Tek başına kural koymak öyle zorki. Ben koyuyorum baba bozuyor, anneanne bozuyor, abi bozuyor...