Yazi


2020-07-11 06:47:28

Problemlerini birbirini kırmadan, hem kendilerine hem karşısına zarar vermeden çözebilen, mutlu ve huzurlu bir aile tablosu, herkesin olduğu gibi biz psikologların da danışanlarımızda en çok görmek istediğimiz şeylerdendir. Fakat aileler çoğu zaman çift terapisi ya da aile danışmanlığı için bize geldiğinde durum pek de böyle olmuyor maalesef. Bazen küçük ölçekli anlaşmazlıklar ya da kırgınlıklar daha taraflar anlatmaya başlarken çözülüyor ve danışanlarımız çok daha iyimser bir havayla çıkıyorlar ilk seanslarından. Bazense (genellikle geçmişten getirdikleri) bazı hassasiyetler, takıntılar, tartışmalar çözüm için biraz daha uğraştırabiliyor bizleri. Fakat uzman desteği almaya gelmelerinden de anlaşılacağı gibi problemlerini çözmeye niyetli çiftler çoğunlukla bu zorlukların da üstesinden gelerek, birbirlerini daha iyi anlamaya başlıyorlar.

Tabii ki(istenmeyen bir durum olsa da) evliliği sonlandırma kararı da alabiliyor çiftler. Bu kararın ardından kadın, erkek ve çocuğun karşılaştığı zorluklar psikolojik problemleri de doğurabilir. Taraflarda özgüven kaybı, gelecek kaygısı, yalnızlık hissi, maddi sıkıntılar baş gösterebilir. Fakat tüm bu ihtimallere rağmen;  kavganın, tartışmanın bitmediği, şiddetin yaşandığı, aile içi paylaşımın sıfıra indiği, tüm gayretlere rağmen ilişkinin kurtarılamadığı durumlarda; zamanında alınan bir boşanma kararı ve bu kararın çocuğun gelişimsel dönemine uygun bir şekilde çocuğa aktarılması, çocuğa sürekli çatışma içinde geçen bir evlilik sürecinden daha az zarar verir. Kaç yaşında olursa olsun çocuk aile içindeki huzursuzluğu sezer, bununla birlikte tartışmaların ortasında kalmak, şahitlik etmek, kendini bir taraf tutmak zorunda hissetmek çocuğun temel güven duygusunun sarsılmasına, ileride kaygı bozuklukları, güvensizlik ve çeşitli psikolojik rahatsızlıklar yaşamasına neden olabilir. Bir çocuğun boşanmanın olumsuz etkilerini üzerinden atıp atamaması, eşlerin nasıl ve ne şekilde boşandığına bağlıdır. Çocukla ilgili gerekli düzenlemelerin yapılmadığı; çocuğun duygusal, fiziksel, bilişsel ihtiyaçlarının karşılanmadığı durumlarda boşanmanın yarattığı olumsuz etkiden kurtulması oldukça zorlaşır.

Boşanma sürecinde ve sonrasında çocukların en az miktarda etkilenmesi için;

·         Boşanma kararlarını, çiftler (çocuğun gelişimsel döneminin de göz önünde bulundurarak) ayrılık sebebini de belirterek ve beraber vermelilerdir çocuklarına.

·         Bu ayrılığın eşler için verilmiş bir karar olduğu, hala çocuğun anne ve babası olamaya devam ettikleri vurgulanmalıdır.

·         Çocuklara boşanma kararını kabullenmeleri için zaman tanınmalı, hemen kabullenmesi beklenmemelidir.    

·         Velayet konusu ve görüşme günleri, açıklama yapılmadan önce eşler tarafından kararlaştırılmış olmalı ki çocukta “Ben ne olacağımkaygısına sebep olunmamalıdır.

·         Mümkünse çocuk için önemli(okul törenleri, müsabakalar, doğum günleri gibi) günlere anne-baba birlikte katılmalıdır.

·         Boşanan taraflar birbirine saygıyı elden bırakmamalı, özellikle çocukların yanında eski eşten kötü bahsedilmemelidir.

·         Boşanmayla birlikte sıklıkla görülen bir durum olan; çocuğun bir ebeveyninden isteyip de yaptıramadığı şeyi diğerine yaptırma gayreti gözden kaçırılmamalı, ebeveynler tutarlı olmalıdır.

·         Boşanan taraflardan birisi tekrar evlenmeyi planlıyorsa bu uygun bir dille ve son ana bırakmadan çocukla paylaşılmalıdır.

Sağlıklı bir boşanma süreci ve sonrasında psikolojik destek için uzman yardımı alınabileceği unutulmamalıdır.

Psikolog/Aile Danışmanı

Gazme ÜNGÖRMÜŞ    

Tags:boşanma,çocukpsikolojisi,ankara,psikolog,ailedanışmanlığı,çiftterapisi


F....

İdeal ayrılma için doğru bir yaş var mıdır?

M...

Ilk yil cok zorlanmistim ama sonra bambaşka bir hayat oldu

Ahmet

Ilk defa aldim bu hizmeti.Seans oncesi ne kendimi taniyormustum ne de sorunlarimi biliyormustum.Sayenizde stresli ve huzursuz gunlerimiz geride kaldi.Bu yuzden yazma geregi hissettim.Cok tesekkur ederim Gamze Hanım